AKLI OLAN ANLAR

Allah, her şeyi güzel, kusursuz ve mükemmel yaratmıştır.

Gök yüzünde bir çatlak yoktur.

Çiçekler; renkleri, kokuları, duruşları, sallanışları ile ne kadar güzeldirler.

Dağlardan toplanıp akan sular ne kadar berrak, ne kadar temiz ve ne kadar hayat vericidir.

Ya çocuklar.. ne kadar tatlı, hoş, pırıl pırıllar… Gülümsemeleri parlak, gözleri ışıltılı..

En mükemmel yaratılan insana ne demeli… Sizde olan, sahip olduğunuz her şeyinizle kendinizi düşününüz.

Kuşlar, böcekler, ağaçlar, otlar, çayırlar, dağlar, denizler, göller, ay, güneş, yıldızlar… hepsi muhteşem.

İnsan devreye girince Allah’ın yarattığı bütün her güzel şey şekil değiştiriyor, kötü oluyor, acılar, haksızlıklar, mutsuzluklar hayata hakim oluyor, dengeler bozuluyor, iyi, güzel ve doğru olan ne varsa hepsi kötü, çirkin ve yanlış oluyor.

Toplum yaşanmaz ve çekilmez hale işte böyle geliyor.

Toplumun yaşanmaz ve çekilmez hale gelmesini önlemek için iki önemli şey yapmak gerekiyor. Bunlardan ilki toplumu yaşanmaz ve çekilmez hale gelmeden önce yapılması gereken ki, bu eğitimdir, öteki de toplum yaşanmaz ve çekilmez hale geldikten sonra yapılması gereken ki, bu da mali kaynaktır.

Eğitimsiz insandan her şey beklenir. Her ülke vatandaşını eğitir. Okullar açar, kurslar açar, seminerler düzenler, radyo, televizyon ve basını kullanır, yararlı bilgilerle toplumu eğitmeye çalışır. Eğitilen insan ne kendine, ne de topluma zarar verebilir.

Ama bizim eğitilmiş insanlarımız bu ülkeyi bu hale getirdiler. Eğitilmemiş biri fırında ekmek çalar belki, ama eğitilmiş insan nasıl bir mantıksa kendi bankasını soyar, rüşvetler alır, yaptığı işin malzemesinden çalar, Allah korkusu nedir bilmez, bu dünyada işimi yürüttüm ama ahrette bunun hesabını soracaklarını aklına getirmez.

İnsanın yaratılışında var olan Allah’a ve O’nun ahret gününe olan imanını veremezseniz, eğitimden istediğiniz sonuca alamazsanız. Yapılan iş, imanla, inançla yapılırsa güzel olur. Allah’a iman ve ahret gününe iman inancı ne yazık ki verilmiyor. Eğittiğinizi sandığınız insan da bu inançtan yoksun olunca haram, helal demeden çalıp çırpıyor, dolandırıyor, her türlü hokkabazlığı yapıyorlar.

Eğitim kurumlarına YATIRIM yapılmalı, sürekli ayakta tutulmalı, bu konudan siyasetçiler uzak tutulmalıdır. Eğitim; siyasi, ideolojik, tarikat, hizip, mezhep üstü olmalı, kaynağını ve ilkelerini Kuran’dan almalıdır.

Ve imam hatip okulları kapatılmalı, okullardaki din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine son verilmeli, daha yolun başında ilkokul birinci sınıftan başlayarak Kuran dersi konmalı, sınıflar yükseldikçe Kuran’ın detaylarına inilmelidir.

Eğer Allah’ını bilen, ahrette yaptıklarının hesabının sorulacağına inanan insanlar yetiştirirseniz, daha en başında bir çok şey kendiliğinden çözülmüş olur ve toplum huzura kavuşur.

Ama iyi bir eğitim elbette ki yetmez, eğittiğiniz insanlara güzel bir gelecek, güzel bir iş, güzel imkanlar hazırlamak zorundasınız. Bu da PARA ile olur.

İnsan ve devletin gelirleri vardır. Olmalıdır. Devlet iş yeri açmalıdır, imkanı olan vatandaşlar da fabrikalar , iş yerleri açmalılar. İnsanlar buralarda çalışmalı, evine ekmek götürmeli, ev sahibi olmalı, çocuklarını okula göndermeli, mutlu olmalı, devlete olan vergisini vermeli, devlet de bu gelirlerle yeniden eğitime ve yeniden iş imkanlarını insanlara sağlamalıdır.

Her şeye sahip, kendine verilen işi yapmaktan başka bir şey düşünmeyen, mutlu insanlar niye kendine ve topluma zarar versinler. İnsanların dedikodusunu yapsınlar, orda burada boş yere vakit geçirsinler, kırıp döksünler, toplumun huzur ve mutluluğunu yok etsinler…

Eğitim sürekli olmalı, eğitim kurumları ayakta tutulmalı, maddi gelirler de en yararlı yerlere harcanmalı, bu gelirlerin de her kuruşunun gereken yerlere gitmesi için mekanizmaler, YÖNETIM biçimleri geliştirilmelidir.

İnsanın önce kendine, sonra başka insanlara ve sonra da topluma yardım ve desteği kesintisiz sürmeli, devlet de bunu öncülülük etmeli herkese hakkını vermelidir.

Her şeye rağmen iyi bir eğitimi verseniz bile bazı insanları istediğiniz gibi eğitemezsiniz. Bu düşüncesiz ve zevk peşinde koşan insanların hem kendilerine, hem çevrelerine ve topluma zararları olacaktır. Bunları da ortadan kaldırmalı, kötü, yanlış, eksik yapılan şeyler yapılıp onarılmalı ve bunu yapan insanları etkisiz hale getirmek için kanuni tedbirler alınmalıdır.

Müslüman ülkelerin yaşadığı yerlerde bu gün barıştan, mutluluktan, insana değer vermekten yana olumlu ve güzel olan hiçbir şey yok. Her yer kangölü, anarşi almış başını gidiyor, bizim bile sokaklarımızdan şiddet eksik olmuyor. Özlenen, aranan, istenen İslam ülkeleri bu mu olmalıydı? Kuran, Allah’ın kitabı 1400 küsür yıldan beri bizim elimizde değil mi? Cevabımız evetse, demek ki bir yerlerde önüne geçilmez hatalar, kötü zihniyet, Kuran’a uymamak , O’nu hayatın dışında tutmak var.

Allah bölünmeyin demiş, paramparça olmuşuz.

Allah adelet dağıtın demiş, adalet diye bir şey sanki yok olmuş, PARA ile alınır satılır hale gelmiştir.

Allah, aklınızı kullanın başınıza sıkıntı bela mutsuzluk yağar, demiş aldırmamışız.

Allah, devlete itaat edin demiş, kanunların açığını bulup ne gerekirse yapmışız.

Allah, daha ilk başta oku, ikinci olarak kalem , üçüncü olarak düşün demiş, ne okuyan, ilim yapan, ne düşünen nesiller var.

Allah, yardım edin, destek sağlayın, bunu da sürekli yapın demiş, biz kendimizin yapacağımız şeyleri Allah’tan isteyen dua kalıpları öğretmişiz insanlara..

Allah, ne demişse bir çok şeyi yanlış olmuş, tersini yapmışız.

En önemlisi Allah beni tanıyın bilin demiş, ahretim var benim demiş, evet doğru demiş, ama bunların anlamları bile düşünmemişiz.

Devleti yönetenler, kendinize geliniz. İnsanlık acı çekiyor. Huzur ve mutluluk kaybolmuş, bölük pörçük olmuşuz, artık bu insanları birleştiriniz, cevizin en dışındaki yeşil kabuğu ile değil, kemiğini kırıp etleri arasından çekirdeğine inin, o devasa cevizin her özelliği orda saklı, bırakın artık dış kabuklarla uğraşmayı…

El alem incilini bedava dağıtırken, bizim Kuran’ımızı millete alamayacağı paralarla satmaktan vazgeçin. Milyonlarca basıp dağıtın. Her şeye PARA var da buna yok mu? Öncülük edin , bunların parasını verir bu millet…

Diyanet , var mısın yok musun? Artık başını kumdan çıkar etrafına bir bak. Ya onun bağlı olduğu bakan nerdesin, nerdesiniz? Bırakın insanların başlarının örtülmesini, bırakın şunu bunu, daha önemli işleriniz olmalı sizin. Bunları yapın ki, bu millet kurtulsun, siz de sevabını alın.

Allah diyor ki, aklınızı kullanmıyor musunuz? (Bakara 44, Yusuf 109)

Akıl, süs olsun diye değil, kullanılsın diye verilmiştir.

Saygılarımla….

Necmi Akgül

 

 


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler: