ALLAH BİR GÜN SORACAK

İnsan Allah tarafından yalnız ve ancak kendisine kulluk edilsin diye yaratılmıştır. Zariyat 56

İnsanın bir yaratılış amacı vardır. Yani başıboş, yesin, içsin, eğlensin, gülsün, oynasın ve sonra da ölsün diye yaratılmamıştır. Çünkü, onu yaratan, ona sorumluluklar yüklemiştir.

Hemen herkes bilir ki, yaratılan ve yaşayan her insanın sahip olduğu şeyler vardır. Her insan bir millete sahiptir. Bir vatanı vardır. Anası babası, kardeşleri , komşuları vardır. Sonra sağlığı vardır, gözleri görür, kulakları duyar, yürür, organları iyi çalışır, okula gider, para kazanır, iş sahibidir. Kendisi güzeldir, seveni vardır, kendinin sevdiği vardır. Ve akla gelen bir çok şeye sahiptir.
Bunların hepsi Allah tarafından insana verilmiş nimetlerdir.

Sizi yaratan, şimdi bu kadar sizin hoşunuza giden, sizi siz yapan şey vermişken, sormayacak mı benim sana verdiğim bunca şeyleri nerelerde harcadın, neler yaptın, nasıl tükettin diye? Siz, çocuğunuza para veriyorsunuz, sonra yine istediği zaman sormuyor musunuz ki, dün verdiklerimi ne yaptın diye? Soruyorsunuz. O halde size bunca nimeti veren de soracaktır. Ve bu nimetleri ne yaptın, nasıl tükettin diye sorguya çekileceğiz.

Sonra o gün nimetten kesinlikle sorguya çekileceksiniz.” Tekasür 8

Bu ayette Yüce Allah, verdiği nimetlerden kesinlikle soracağını, sorguya çekeceğini açık açık bildirmektedir. Aklı olan, bu ayeti düşünür ve sorguya çekilmeden, kendini sorguya çeker. Bana verilen bunca nimetleri ben nerede tükettim diye..

Yüce Allah sadece nimetlerden mi sorguya çekecek bizi.. Tabiki hayır.. Başka sorguya çekeceği şeyleri de açık açık bildirmiştir. Açık açık bildirmiştir ki, yarın sorgu anında ben bunları bilmiyordum demeyelim diye.

Hak ve adalet varken, hakkı ve adaleti yerine getirmemiz Allah tarafından ısrarla yerine getirmemiz istenirken, bir de, yalın söyleyen, gerçeği gizleyip yalan uydurulan şeylerden sorguya çekileceğiz.

Uydurup durdukları şeylerden kıyamet günü mutlaka sorgulanacaklardır.Ankebud 13

İnsanlar kendi çıkarları ve kolay yaşamaları için doğru yanlış demeden her şeyi bir çırpıda uyduruyorlar. Yapmayacakları sözü hemen veriyorlar, oysa bu ne kadar günahtır. Saf 2-3 Yalan söyleyerek dilencilik yapıyorlar, yarın şurda buluşalım dendiinde düşünmeden olur olur gelirim diyorlar, oysa gelme gibi bir niyetleri yoktur. Dostunu, arkadaşını mahkemeden kurtarmak için yalancı şahitlik yapıyorlar. Bunlarla adaleti aldatıyorlar, bunlarla insanlar arası sevgi ve saygı bağlarını koparıyorlar. Bunu yapanlar neden böyle yaptıklarına kıyamet günü cevap vereceklerdir.

Kıyamet günü gelmeden, böyle yapanlar varsa, kendilerini burada soruya çekmeli, varsa böyle yanlışları kendilerini düzeltmeli, Allah’da af dilemelidirler.

İnsan her gün bir çok şeyler yapar. Bunlardan bazıları iyi, yararlı, güzel şeylerdir, bazıları da hem kendine, hem topluma zararlı şeylerdir. Yararlı ve güzel şeyler yapanları Allah Kitabı Kuran’da kurtulanlardır diye müjdelemektedir. Ama ya zararlı ve kötü şeyler yapanlar da acı çekeceklerdir. Allah, her iki durumda da yani hem yararlı, hem zararlı iş ve işlemler yapanları sorguya çekecek, soracaktır.

Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz. Nahl 93

Bu sorgulama sonunda hak edilen ceza ve mükafat kendisine verilecektir.

İnsanlar bunlardan sorguya çekileceğine göre, yapmakta oldukları şeylerin yararlı olmasına dikkat etmeli, işini güzel yapmalı, ibadetlerini yerine getirmeli, doğru söz söylemeli, affedici ve anlayışlı olmalı, kötü bilinen şeylerden de kaçınmalıdır.

İnsanlar görürsünüz daima güzel şeyler yaparlar. Herkesin sevgisini,takdirini kazanmışlardır. Kimsenin hakkını yemezler, herkese iyilik ederler, adaleti yerine getirirler. Ama bütün bunları yaparken kalblerinde zerre kadar iman yoktur. Allah’ı, Peygamberini, Kuran’ı ve ahreti inkar ederler. Allah,kullarına çok yakındır, hatta şah damarından daha yakındır, aklından ne geçerse onu bilir. Bu nedenle gönüllerde iman yoksa bundan da sorguya çekileceğiz.

Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter. Bakara 284

O halde, önce kalbimize bakıp ne kadar iman sahibi olduğumuzu, hatta iman sahibi olup olmadığımızı, Allah’a şirk koşup koşmadığımızı, Allah’tan yardım isteyecekken, falcıdan, türbeden, büyücüden, ağaçlardan, taşlardan yardım istedik ise, bundan derhal vazgeçmemiz gerektiğini anlamalı, bu tür şeyler yaptı isek tövbe etmeliyiz. Yerlerde ve göklerde hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz. Her şey O’nun bilgisi dahilindedir, her inanan kul bunu bilmeli, buna iman etmelidir.

Allah, yemin ederek bildirmektedir ki, mallarımızdan ve canlarımızdan sınava tabi tutulacağız.

Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz. Ali İmran 186

İnsanın kendi üzerinde hakları vardır. Allah’ın verdiği canı, O’nun uygun gördüğü yerlerde harcamalı ve tüketmeliyiz. Meyhane köşelerinde, içki kumar başında, ahlaksız davranışlar sergileyerek, hırsızlık yaparak, haksız servet elde etmek için, insanlara zulmetmek için harcayanlara bunlar sorulacaktır. Bütün bunlara bir cevabımızın olması gerek. Kendinize sorunuz, ben Kuran’a uygun yaşayarak mı ömrümü tükettim? Eğer cevabınız evet ise, harika. Yok değilse, ölüm sizi gelip bulmadan, yaşayışınızı Kuran’a göre yapmanızın zamanıdır.

İnsan, önce ahrette, yani din günü bu hayatta yaptıklarından sorguya çekileceği bilincinde olmalıdır. Din günü muhakkak gelecek, imanlı her insanın bilmesi gereken en temel şey bu. Din gününe inanmayanlar da o güne ulaşacaklar. Din günü, yan kıyametin kopmasından sonra gerçek hayatın başlayacağı zaman, hiç kimse, bir başkası için bir şey yapamaz. Ancak yaptığımız imana dayalı şeyler, güzel ve iyi şeyler bizi acı ve azap çekmekten kurtaracaktır. Din günü için Allah diyor ki:

Din Günü girerler oraya… Onlar ondan görülmeyecek şekilde uzaklaşmış değillerdir. Ve Din Günü’nün ne olduğunu sana ne bildirdi? Sonra, Din Günü’nün ne olduğunu sana ne bildirdi? Bir gündür ki o, hiç bir kimse başka bir kimse için hiç bir şeye güç yetiremez. Ve o gün buyruk yalnız Allah’ındır. İnfitar 17-19

Bütün bunları biz insanlara anlatan Tek gerçek Kaynak Allah’ın Kitabı Kuran’dır. Allah’ın ilk emri “Oku!” olan bu yüce Kitap, kendisinin anlaşılmasını, okunmasını, ayetleri üzerinde düşünülmesini ısrarla istemektedir. Neden bunu böyle istiyor? Çünkü diyor ki:

Gerçek şu ki bu Kurân sana ve toplumuna bir öğüttür. Bundan sorumlu tutulacaksınız. Zuhruf 44

O halde yapılması gereken şey, hem bu dünyada nasıl davranacağımızı, hem öldükten sonra nasıl olacağımızı, nelerden sorguya çekileceğimizi bize anlatan Kuran’ı çok iyi bilmemiz gerekmektedir. Anlamadan, bilmeden, Arapça yüzünden Kuran okumak, Kuran’ı anlamak değildir, Kuran’ı anlamak demek, onu kendi diline çevrilmiş halinden okumaktır. Allah,soracak, Kuran’ı okudun mu? Arapça okudunsa, evet dersin. Peki anladın mı diye soracaktır elbet, o zaman cevap vereceksin?
Din günü geldiğinde, insanlar Cehennemin etrafında toplandıklarında, bu dünyada oldugu gibi, torpil yok, adam kayırmak yok, birinin suçunu başkasının üzerine alması yok, para pul, makam mevki geçmeyecek, çobansın, cumhurbaşkanısın, kadınsın erkeksin, büyüksün küçüksün, herkese aynı şey yapılacak ve hiç kimse zerre kadar hakkızlığa uğratılmayacaktır.

De ki: “Bizim işlediğimiz suçlardan siz sorumlu olmayacaksınız; biz de sizin yaptıklarınızdan sorguya çekilmeyeceğiz.” Sebe 25

Onlar, gelip geçen bir ümmettir. Onların kazandıkları kendilerinedir, sizin kazandıklarınız da kendinizedir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu olmazsınız. Bakara 134

Ve bütün hayatın getirilip gözler önüne konduğunda, her şey ince ince sorulduğunda ne yapacağını düşünmelisin din günü gelmeden.

Akıllı insan, hayatında neler yaptığı kendine sorulmadan önce, kendini sorguya çekene, din gününe hazırlıklı olan insandır.

Allah’ım, yalnız sana ibadet eder,yalnız senden yardım dileriz. Fatiha 5

Amin..

Saygılarımla…

Necmi AKGÜL

 

 


Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler: