Dünyaya gelmiş ve gelecek her insanın hayatının başladığı tek bir varlık var: Ana..
İnsan hayatı ana karnında başlar. Dünyaya ana tarafından getirilir. Ana bakar ona. Ağlamasına dayanamaz, sütünü verir, bağrına basar, uykusuz kalır, onu her türlü tehlikelerden korur.
Ana, evladı için canını verir.
Onun için çalışır, kimseye muhtaç olmasın diye okutur, meslek sahibi olmasını ister.
Her şeyini onun için paylaşır.
Kalbi sevgi ile doludur ona karşı.
Kendine bir şey olsa katlanır ama evladına karşı çok güçlü olur, kimse zarar vermesin ister.
Ona gözü gibi bakar ana.
Bildiklerini öğretir.
İyi, güzel, doğru şeyler yapması için terbiye eder.
Ne kadar dini bilgisi varsa o kadar da ona verir, evladının ahretini düşünür.
Ana bu..
Koruyan odur, seven odur, gerekirse c anını veren de o olacaktır.
Kazandıkları onun içindir. En güzel şeyleri ona yedirir, en güzel şeyleri ona alır. Kimseye imrenmesin, başkalarının yanında boynunu bükmesin ister.
O ağlarsa ana da ağlar.
O hasta olursa ana da hasta olur.
Ananın asla hakkı ödenmez.
Ana, ana olmanın evlad olmanın ne demek olduğunu bilir. Çünkü kendisinin de bir anası vardır. Nasıl seviyorsa anası onu, anlar ki, o da evladını öyle sevecektir..
“Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.” Demişlerdir.
Ana fedakardır, ana güçlüdür, ana affedicidir.
Genç bir delikanlı bir kıza aşık olmuştur. Ama kız bu aşkı kabul etmez. Aradan zaman geçer ve bir gün kız kendisinden vazgeçsin diye gence der ki: “Bana ananın kalbini getir, onu yiyeyim, sana o zaman evet derim.” Delikanlı koşar eve gelir, anasını keser, kalbini alır, koşa koşa kızı götürürken, ayağı kayar ve düşer, elindeki kanlı kalp birkaç metre öteye fırlar. Delikanlı şaşkındır ve o sırada anasının kalbinden bir ses duyar: “AMAN YAVRUCUĞUM, BİR YERİN ACIDI MI?”
İşte ana kalbi budur.
Bizleri ve her şeyi yaratan Rabbim ana-babamıza ne yapmamız gerektiğini şöyle emretmektedir:
Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine “of!” bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. İsra 23
Bizi dünyaya getiren, besleyip büyüten ana-babaya bizlerin de görevlerimiz vardır.
Ana-babaya iyi davranılacak, kalbi kırılmayacak.
Yanımızda yaşlanırlarsa onlara kalbi kırılır,üzülür diye “of!” bile denmeyecek.
Onlar azarlanmayacak.
İkisine de güzel sözler söylenecek, mutlu etmeye çalışılacak.
Ne yaparsak yapalım onların hakkı ödenmez.
Siz evlatlarınızdan ne bekliyorsanız, unutmayın ki, ana-babanız da sizlerden onu bekliyorlardır.
Eğer sizler ana-babanıza ilgisiz, kayıtsız kalırsanız, aramazsanız sormazsanız, çocuklarınızın şuur altına analar babalar aranmaz bilgisini yerleştiriyorsunuz ve onlar da sizi yarın çocukları olduğu zaman arayıp sormayacaklardır. Çünkü bu kuralı onlar sizlerden öğrenmişlerdir.
Ne ereksen onu biçersin.. hatta yere bir tohum atarsın birkaç katını alırsın.. bu öyledir.
Ana bu kadar doğurduğunu koruyansa, bakıp besleyense, onu sevense, düşünmek gerekiyor, bizi yoktan yaratan Allah bizi daha çok seven, daha çok koruyan, daha çok besleyen değil midir? Kesin olarak bilinmelidir ki, Allah, ana-babadan daha merhametlidir kullarına karşı.
Allah kullarını nasıl korur, sever? Bu nasıl belli olur, nasıl bilinir?
Allah, insanı tehlikelere karşı seslenip, elinden tutup korumaz. Bu güne kadar böyle bir şey ne görülmüştür, ne de duyulmuştur.
Allah, adildir. Birini böyle koruyorsa, koruduysa o zaman öteki insanları korumaması O’nun şanına yakışmaz. Ezelde böyle yapmaya karar verseydi, o zaman, herkes Müslüman olurdu, iki de yol gösterdim demezdi, işten bunlar benim doğru yolum demezdi. (Beled Suresi 8-9-10)
O halde Allah insanı nasıl koruyacaktır?
Ana baba çocuğunu nasıl koruyor, onlara nasihat ediyor, yapma diyor, bu yanlıştır diyor, oku diyor, şükür et diyor, dua et diyor, yeri gelince kızıyor, öfkeleniyor, acıyı ve ızdırabı gösteriyor, yanlış yaparsan acı çekersini diyor.
Allah da insanı, yarattığı bütün her şeyi bir başka şeye karşı ve kullarını küfre ve günaha karşı korumak için Kuran’ı indirmiştir.
Kuran’daki, muhkem, yani sağlam, okuyunca herkesin anlayacağı ayetlerin olduğunu ve bu ayetlerin de kitabın anası olduğunu belirtmiştir. İşte o ayet:
Kitap’ı sana indiren O’dur: Onun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar Kitap’ın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir. Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulunanlar, fitne aramak, onun teviline öncelik tanımak için Kitap’ın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar, “Ona inandık, hepsi Rabbimizin katındandır.” derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez. Ali İmran 7
Analar-babalar çocuklarını dünyanın tehlikelerinden, günahın azabında bilgileri kadar korurlar, onlara doğru yolu göstermeye çalışırlar. Hepimiz ana-babamızdan şu sözleri duymuşuzdur:
Allah’tan kork, kitabımız Kuran’a saygılı ol, Peygamberimizi sev.
Küçükleri koru, büyüklere saygı göster.
Terbiyeli ol..
Küfür etme, yani kimseye kötü söz söyleme, sövme, bağırma.
Kimsenin malını çalma..
Kimseye zarar verme.
Oku adam ol.. mesleğin olsun.
Kimsenin kalbini kırma
Temiz ol.. harama el sürme,
Paranı tut, kötü alışkanlıklar etme
İçki içme, kumar oynama, elin namusu ile oynama.
Devlete millete zararın olmasın
Çalışkan ol,başarılı ol..
Ve daha bir çok şeylerle çocuklarını doğru bildikleri yola gitmelerini öğütlerler.
Allah da kitabı Kuran’da “Bu Benim dosdoğru olan yolumdur. Şu halde ona uyun. Sizi O’nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın. Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup-sakınırsınız” Enam 153
ve bu doğru yolu tek tek sayıyor.
De ki: “Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım:
O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin,
yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz-
Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın.
Hakka dayalı olma dışında, Allah’ın (öldürülmesini) haram kıldığı kimseyi öldürmeyin.
İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.” Enam 151
“Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın.
Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın. Hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz. Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa- adil olun.
Allah’ın ahdine vefa gösterin.
İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.” Enam 152
Aslında kuran’ın tamamı müminleri korumak kötülüklerden ve günahlardan korumak içindir. Allah, yarattığını korumak için ayetlerini açık seçik olarak bildirmektedir. İşte bunlar Kuran’ın anası ayetlerdir. Örnek mi istiyorsunuz?
Allah, “Oku!” diyor. Alak 1 Anlamayan var mı?
Yeyin, için, fakat israf etmeyin. Araf 31 Bu ayeti anlamayan var mı?
Kendilerine: Allah’ın indirdiğine iman edin! Bakara 91
Ey iman edenler, sabırlı olun. Ali Amran 200
Allah’a ve Peygambere hainlik etmeyin. Enfal 27
Allah, kullarının küfür etmelerini istemez. Zümer 7
Allah’ın rızkından yeyin, için, sakın yeryüzünde bozgunculuk etmeyin. Bakara 60
Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Nisa 23
Allah kullarının tevbesini kabul eder. Tevbe 104
O, kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir. Şura 25
Zinaya yaklaşmayın! ,isra 32
Adetli olun. Maide 8
Yalan söylemeyin. Saf 3
Verdiğiniz sözü tutun. İsra 34
Allah, kitabın’da günahlardan ve kötülüklerden korunmak için daha çok şeyler söylemektedir. Bunları öğrenmenin yolu O’nu okumaktır.
Analar ve babalar çocukları hata edince onları affederler, bağışlarlar. Bir daha yapmamasını da eklerler bağışlarken..
Allah da kullarını hata edince, kendine ortak koşmak hariç, hepsini affeder.
Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir. Bakara 173
Ana-babalar günah olan her şey lle günah olmayan her şeyi çocuklarına söylerler ki, günah olanları yapmasınlar, iyi doğru ve güzel olanları da yapsınlar.
Allah, Kuran’da kullarını korumak için kötüyü,çirkini, zumlu, fuhşu, haramı, haksızlığı bildirir ki, kullarım bunları yapmasınlar. Ve yine Allah bildirir ki, iyiyi, doğruyu, güzel şeyleri, ahlakı, merhameti, helalı, bildirir ki, kullarım bunları çokca yapsınlar.
Görüldüğü gibi ana yavrusunu koruyandır.
Allah da Kitabı Kuran ile iman edenleri korumaktadır.
Analar yavrularına karşı bunları yaparlarken, evlatlar analarına neler yapmalılar? Onların da ana-babalarına görevleri yok mudur?
Elbette vardır. Her ana baba aynı zamanda bir evlattır.
Sizin ana-babanıza göreviniz neyse, evlatlarınızdan beklediğiniz de odur.
Allah, kullarına görmesi için göz, işitmesi için kulak, anlaması için kalp ve akıl, güzel bir şekil, yaşanacak bir dünya, sevgi, mal mülk, sayılmayacak kadar çok nimetler vermiştir. Bütün bunları niçin vermiştir? Karşılığında Allah kendisi için kullarından ne ister ki?
İşte Allah’ın kullarından kendisi için istedikleri:
İlk başta kul yaratan Allah’ı noksansız, tam mükemmel olarak tanımalı, bilmelidir.
Yalnız sana kulluk eder, yalnız senden yardım dileriz. Fatiha 5
Allah’a kul olmak için O’nu bilmek tanımak lazımdır. Yoksa nasıl kulluk edecek insan bilmediği şeye..
Kendine verdiği nimetlere şükür etmesini ister
Öyleyse beni anınız ki ben de sizi anayım. Bana şükrediniz, bana nankörlük etmeyiniz. Bakara 152
Allah’a kulluk ediniz, Allah’a şükrediniz. Ankebud 17
Allah, bunları da kendisi için değil, yine bizim için istemektedir. Çünkü Allah’ın bizim O’nu tanımamıza ve şükretmemize ihtiyacı yoktur.
Allah, kendine ait olan özelliklerinden bazılarını çok az olarak insanlara vermiştir. Allah sınırsız bilgi sahibidir, insanlar da bilgi sahibidirler.
Allah affedicidir, insanlar da affederler.
Allah zengindir, insanların da malı mülkü vardır.
Allah sınırsız güçlüdür, kuvvetlidir. İnsanların da gücü kuvveti vardır.
Bunlar gibi Allah kendi özelliklerden bazılarını ana-babaya vermiştir. Allah kullarının iyi olmasını, günahtan korunması için yol göstermiştir, öğütler vermektedir. Analar babalar da çocuklarını korumak için ellerinden geleni yapmaktadırlar.
Kuran, ana-babanın evlatları için nasıl çırpındıklarını ve evlatların da nasıl davranması gerektiğini aşağıdaki ayetleri ile bildirmektedir.
Biz, insana, anne babasına iyi davranmasını emrettik.
Annesi onu, sıkıntı üstüne sıkıntı çekerek karnında taşıdı.
Sütten kesilmesi iki yıl içinde oldu. “Bana ve anne babana şükret!” dedik.
Ve başka bir ayet:
Dönüş sadece banadır. (Lokman, 14)
Biz insana, anne babasına iyi davranmasını emrettik.
Annesi, onu sıkıntı çekerek karnında taşımış ve sıkıntı çekerek doğurmuştur.
Onu taşıması ve sütten kesmesi otuz ay sürmektedir.
İnsan erişkinlik çağına gelip, kırk yaşına ulaşınca şöyle dedi: “Ey Rabbim! Bana ve anne babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın iyi ameller yapmamı bana nasip et!
Benim soyumdan iyi insanlar yetiştir.
Ben sana yöneldim ve ben sana teslim olanlardanım. (Ahkaf, 15)
Sizler, evladınızı nasıl sevdiğinizi düşünüyorsanız, Allah’ın da sizi çok daha fazla sevdiğini düşününüz.
Analar, babalar, çocuklarınızı tehlikeli ve kötü şeylerden nasıl korumaya çalışıyorsanız, sizler de kendinizi o şekilde günahlardan korumak için çalışınız. Günahlardan korunmanın yolu, günahın ne olduğunu bilmekten geçer. Allah’ın neyi günah kabul ettiğini veya etmediğini öğrenmek için Kuran okuyunuz.
Davranışınız, sözünüz, işiniz ve eyleminiz, içinizdeki imana, ve Kuran’a uyuyor mu, uymuyor mu buna bakınız, uyuyorsa devam ediniz, uymuyorsa, imanınızı ve Kuran hakkındaki bilgilerinizi gözden geçiriniz.
Doğurana karşı sorumluysanız, ki öylesiniz, sizi yoktan yaratana karşı milyon kere sorumlusunuz.
Anamız babamız bizleri dünya acı, ızdırap ve ateşinden korumak isterler, Allah da sizi hem bu dünya hem de cehennem ateşinden korumak ister.
Bunu unutmayınız…
Saygılarımla…
Necmi AKGÜL